İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “Kent uzlaşısı” soruşturması kapsamında açılan davanın ikinci duruşması İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yargılananlar arasında Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel ve meclis üyeleri de yer aldı.
Duruşmanın yapıldığı salon küçük olduğu için aile üyeleri ile basının çoğu içeri alınmadı.
Salona sadece avukatlar, milletvekilleri ve sınırlı sayıda basın mensubu girebildi. Duruşma öncesi geniş güvenlik önlemleri alındı.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, adliye önünde yaptığı açıklamada “Tutuklu yargılanan belediye meclis üyelerinin tahliye edilmeleri gerekir. Ahmet Türk’ün, Ahmet Özer’in, Resul Emrah Şahan’ın görevlerine iade edilmesi gerekir” dedi.
DEM Parti’den Rüştü Tiryaki ise “Bir Kürt, batılı belediyelerde söz sahibi olamazmış. Suçlama konusu yapılan bu. Bu, Kürdün iradesinin yok sayılmasıdır” ifadelerini kullandı.
Duruşmada savunma yapan avukatlardan Eren Keskin,şunları ifade etti:
“Türkiye’de bir süreç devam ediyor. Ömründe silah görmemiş insanları silahlı örgüt üyesi olarak yargılarsanız, bu sorunun çözümü çok zor ve akıl dışı olur. Basın açıklaması ve altı kişiyle telefon görüşmesi iddiası var. Şu salonda soruşturması olmayan kimse var mı, çok merak ediyorum. Eğer siyasal iradeden farklı düşünüyorsanız, zaten sizin hakkınızda soruşturma olmaması mümkün değil. Mahkemelerin karar verirken hukuk vicdanına uyması gerektiğini düşünüyorum.”
Avukat Rezan Sarıca ise, “Demek ki biz 100 yılda bir arpa boyu yol alamamışız. Burada Kürtlerin siyasal varlığı yargılanıyor” diye konuştu.
Diğer avukatlar da HTS kayıtlarının suç delili olarak değerlendirilemeyeceğini, MASAK raporu istenmesinin kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu ve dosyada gizli tanık beyanlarına dayalı yargılama yapılamayacağını savundu.
Tutuklu yargılananlar da söz aldı. Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, “HTS kayıtlarına gelirsek; ben mühendisim, son 10 yılda binlerce insanla görüşmüşümdür. Hakkari’de çoğu kişinin soruşturması var, ben ne yapayım?” dedi.
Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel da şunları ifade etti:
“Evet Kürdüm. Ama tek bir kimliğim yok. Aynı zamanda Aleviyim. Aynı zamanda işçiyim, emekçiyim. Tek bur kimlik üzerinden tanımlanmayı doğru bulmuyorum, birden fazla kimliğim vardır. Barış sürecine dahil olan, şu an komisyonda yer alan 3 milletvekiliyle yaptığım telefon konuşmaları dosyaya eklenmiş.”
Adalar Belediyesi Meclis Üyesi Nesimi Aday ise “Evimden alınan kitaplar var. Toplanması olmayan kitaplar dosyaya konulmuş. Demokratik Modernite dergisine yazı yazdım, kapak tasarladım. Ne yazılarım ne kapaklarım hakkında toplatma kararı var” ifadelerini kullandı.
İlke TV'den Eylül Deniz Yaşar'ın haberine göre; avukatlar, duruşmada İmralı Süreci'ne ilişkin açıklamalar da yaptı:
"Meclis Başkanının dünkü konuşmalarını hatırlatmak istiyorum. ‘Artık analar ağlamasın, silahlar sussun’ gibi bir mesaj verdi. Resmî devlet görevlisi, Meclis’in en yüksek kürsüsünden barış ve demokrasi çağrısında bulunuyor. Ama bizim müvekkillerimiz burada yargılanıyor. Müvekkillerimiz barış için çabalayan insanlar. Meclis Başkanının söylediği ‘Silahlar sussun, analar ağlamasın’ diye çabalayan insanlar. Biz, bu yargılamanın bu süreci zedelediğini düşünüyoruz.
Bugün mahkemenin dışı da çok kalabalık. Bu mahkeme çok yakından takip ediliyor. Kürtler bu mahkemeyi çok yakından takip ediyor. Bu duruşma bir turnusol kâğıdı. Bu dava konjonktürel olarak açıldı, artık o konjonktür yok. Örgütün lideri İrali’den talimat göndermiş, örgüt kendini feshetmiştir. Artık bitirilmiş bir örgüt üyeliğinden müvekkillerin yargılanması doğru değildir.”
Buradaki duruşmada tek bir suçlama var: Niçin meclis üyesisiniz? Bu duruştan çıkacak tutukluluk kararı Türkiye’nin barış iklimine aykırı olur. Ben de yargılanıyorum, Turabi’nin raporuna girmişim. Evet, ben de DEM Partiliyim; matbaa isim olunca o da DEM Partili olduğu için ona giderim. Ne var bunda? Burada bunları mı konuşalım artık? Bu artık özel hayatın mahremiyetidir. Hepimizin barış için bir görevi var. Bu mahkemeden çıkacak kararın barış iklimine hizmet edecek bir karar olmasını temenni ediyoruz. 1000 yıllık kardeşlik hukuku diyorsak, bunu uygulayalım.”
Duruşmaya ara verildikten sonra açıklanan ara kararda sadece İkbal Polat’ın tahliyesine karar verildi. Diğer 9 kişinin tutukluluk hâli devam etti. Mahkeme, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Tutukluluğu devam edecek isimler şöyle:
Dolarda yükseliş devam ediyor! İşte son rakamlar..134 izlenme
'Siyasal islamcılar orduda hakim olduğundan beri beyefendi hızla yükselmiş'261 izlenme
Tatilde yeni tarife: Rus turistlere 2 bin 500, Türklere 10 bin lira!35 izlenme
Ukrayna'da savaşın şiddetini bir kez daha gözler önüne seren sarsıcı görüntüler! Irpin ve Bucha'da sivillerin defin işlemleri sürüyor39 izlenme
Kırmızı Bültenle aranıyordu: Bir çete lideri daha Türkiye'de yakalandı16 izlenme
Gericiler mezarlara saldırdı: 'Günah' diyerek fotoğraflı mezarları tahrip ettiler!126 izlenme
Zarardaki Merkez'e 11.9 milyar ödetecekler18 izlenme
Seçim mi geliyor? İktidara yakın gazete 'vatandaşlık maaşını' duyurdu!7 izlenme
Saraçhane eylemlerinde tutuklanan 14 gencin tahliyenden sonra aileleri ve arkadaşlarıyla yaşadığı sevinç kameralara böyle yansıdı
“Yenidoğan çetesi” soruşturmasında adı geçen hastanenin sahibi canlı yayında açıkladı! "Hastane açık ve faaliyetleri devam ediyor"
Köfteci Yusuf'a kumpas mı kuruldu? Eski çalışan konuştu, ünlü iş insanı beğendi
Baba Arif Güran'ın mahkemede fenalaşarak hastaneye kaldırıldığı anlar