CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, yağlık ayçiçeği tohumu ve ham ayçiçeği yağı ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesini, "Bugün yaşanan tablo, ülkenin tarım politikalarının üretimden uzak, günübirlik ithalat kararlarına dayalı olduğunu bir kez daha göstermektedir. İktidar, ithalat yolunu seçerek yara bandı tedavisi uyguluyor. Bilmiyorlar ki böyle giderse çiftçi üretimden çekilecek, gelecekte bizi daha tehlikeli günler bekleyecek" şeklinde değerlendirdi.
Yazgan, Trakya çiftçisinin ayçiçeği hasadına başladığı şu günlerde, tarlalarda büyük bir hüznün hâkim olduğunu belirtti. Aşırı kuraklık nedeniyle hedeflenen rekoltenin alınamadığını, üretimin düştüğünü ifade eden Yazgan, şunları kaydetti:
"Girdi maliyetleri her geçen gün artarken, mazot, gübre ve ilaç fiyatları üreticinin belini bükerken, destekler de yetersiz kalmıştır. Bu şartlar altında çiftçimiz alın terinin karşılığını alması gerekirken, ne yazık ki iktidar bir kez daha üreticiyi değil, ithalatçıyı tercih etmiştir.
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile ham ayçiçeği yağı ithalatında gümrük vergisi Kosova hariç yüzde 36’dan yüzde 30’a düşürülmüş, Kosova’dan yapılacak ithalatta ise sıfırlanmıştır.
Yağlık ayçiçeği tohumu ithalatında da gümrük vergisinin yüzde 12 olarak uygulanacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemeler 1 Ekim 2025’te yürürlüğe girecek. Yani Trakya’da üretici zararına üretim yaparken, ithalatçının önü açılmaktadır.
Kuraklıktan dolayı ürünü yarı yarıya azalan çiftçiye mali destek verilmesi gerekirken, iktidar açığı ithalatla kapatmaya yönelmiştir.
Oysa doğru politika, yerli üreticiyi ayakta tutmak, maliyet yükünü hafifletmek ve çiftçinin ürününe değer katmaktır. Ayrıca ayçiçeği hasadı başlamış olmasına rağmen yağ fiyatları hâlâ artmaktadır. Vergi indirimi ithalatçının cebine girse de sofraya yansımamaktadır.
Türkiye’nin en verimli toprakları olan Trakya’da çiftçi üretimden soğutulursa, ülkemiz dışa bağımlı hale gelir. Bir zamanlar kendi kendine yeten tarım ülkesi olan Türkiye, yanlış politikalarla dışarıya muhtaç bırakılmaktadır.
Çözüm ithalat lobilerini beslemek değil, üreticinin maliyetini düşürmek, destekleri artırmak ve ürüne hak ettiği fiyatı vermektir.
Kuraklığa karşı sulama yatırımlarını hızlandırmak, girdi maliyetlerini sübvanse etmek ve taban fiyatı üreticiyi koruyacak düzeyde belirlemek iktidarın asli görevidir.
Bugün yaşanan tablo, ülkenin tarım politikalarının üretimden uzak, günübirlik ithalat kararlarına dayalı olduğunu bir kez daha göstermektedir. İktidar, ithalat yolunu seçerek yara bandı tedavisi uyguluyor. Bilmiyorlar ki böyle giderse çiftçi üretimden çekilecek, gelecekte bizi daha tehlikeli günler bekleyecek."
Nefes
'Tuz yok, İBB çalışmıyor' diyenlere İmamoğlu’dan cevap! '35 bin ton tuzlama yapılıyor ve sokaktaki canlar için de 2 ton mama dağıtılıyor'81 izlenme
Milyarlık zarar açıklamıştı, THY'den yöneticilere rekor menfaat21 izlenme
İYİ Parti'den dikkat çeken yeni yıl videosu 'Özlediğimiz birliktelik ruhuna, milletçe bu sene kavuşacağız. O sene bu sene! Yeni yılımız kutlu olsun!'39 izlenme
30 Ağustos Zafer Bayramı coşkuyla kutlandı28 izlenme
Çiftçi perişan: Sattığı ürün mazot ve gübreyi karşılamıyor!36 izlenme
İktidarın konak sevdası bitmiyor25 izlenme
Bakan Koca açıkladı: 29.643 yeni vaka tespit edilirken, 215 kişi hayatını kaybetti, 31.467 kişi sağlığına kavuştu!42 izlenme
Kömürün hastalık maliyeti 54 milyar TL52 izlenme